İşte bir yerinde zamanın Elenora,
Öyle aksak atıp adımları göğe
başını eğmiş.
Korkarsan Attar dahi
okuyamazsın.
Sana şeytanın neler bildiğini
söylediler mi?
Savaş her şeyden zormuş, barış
savaştan.
Ben de çayımı içer kalkarım
yavaştan.
İstersen istavroz çıkar oraya Elenora!
Sen gözümden düştün ben
düşerken yamaçtan.
Şimdi bin parçaya bölünmüş
şarkılar ve
Kavimler göçüyor kahvaltılık
ekmek kuyruğu.
Ben bu surlardan atlarsam beni
sever misin Elenora?
Sana ispatlayabilirim bir
doktorun hayat garantisi vermediğini,
Aklın ermediğini, çiçekler
derlediğimi, kırdığım bel kemiğini…
Alkole zam gelmiş diyorlar ben
seni seviyorum Elenora.
Ama sen her gözünü diktiğinde,
Düşman ülkelerden taciz ateşi
gelmiş oluyor bana.
Sen sadece güzelsin diye mi
bunca kavga?
Faiz haramdır öyle bakma bana Elenora.
İnsan yaşamayı nasıl özler
söyle ne olur,
Bir yerlerde kesişiriz senle
elbet.
Ben matematik neyin bilmem ama
sana iç acı ortayımı gösterebilirim,
Bak.
İşte tam şuramdan vurdular
beni, bugün çok şıksın Elenora.
Müsaadenle seni hicvedeceğim,
Böyle bir oyuncak atmış
olmalıyım kilerde.
Burası nasıl bir yer
arkadakiler ilerde.
Ah sevgilim şiir yazıyoruz
diye kafiye zorunluluğu getirdiler,
Yine de ne çok acı saklı çalan
şu sirende.
İşte böyle hınca hınç dolu
akşamlarda Elenora,
Ben hınca hınç ikilemesini
düşünürüm.
Hangi hınca hangi hınç?
Sahi ne oldu Cammu Keşmir
mevzusu?
Churchill için Jön Türk
diyorlar işin aslı nedir?
Çok soru soruyorum biliyorum
ama termodinamik ne geldi Elenora?
Derhal ahval bildiriyorum,
Karnım tok, sırtım pek, uykum
yok, kalbim kırık.
Aman vallahi modern çağın
şarkıları çok çirkin be Elenora.
Ve ben artık sabrı tükenmiş
bir adamım,
Tam senin elini tuttum
sanıyorum,
Beni yatılı okula
gönderiyorlar.
Bir gurbet sancısıdır
çekiyorum ki sorma,
Bilmiyorum bu kovulduğum
kaçıncı okul Elenora.